Klimada göz ardı edilen büyük tehlike

Temizliği ve bakımı iyi yapılmayan klimalar, sağlığı ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlar ise birçok kişinin bilmediği bir gerçeğe dikkat çekiyor: “Dört saat kirli klimanın altında kalmak, bir sigara paketine bedeldir”

YDÜ Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Kaya Süer, klimanın ciddi hastalıklara davetiye çıkardığını belirtirken, Ada Klima Direktörü Alper Haluk ise, “Klima çalıştığında tozu çekiyor ve sulu çalıştığı için çamur yapışıyor, sonra aşırı bakteri olmuş bir şekilde havayla atıyor” dedi.

Yaz ayları ile artan sıcaklıklar nedeniyle serinlemek ya da kış mevsiminde ısınmak amacıyla kullanılan klimalar, temizliği ve bakımı yapılmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Uzmanlar, yaz aylarında yoğun çalışan klimaların kışa girerken temizlenmesinin önemine işaret ederek, kullanıcıları kış aylarına girerken klimaların mekanik olarak temizliğini ve dezenfeksiyon işlerinin yapılmasının gerektiğini konusunda uyardı.

Ajanscyprus’un haberine göre Ada Klima Direktörü Alper Haluk, yazdan kışa, kıştan yaza geçişlerde mutlaka klimaların temizlenmesi gerektiğini belirterek, bunun bir yetkili tarafından gerekli ilaçların kullanılarak yapılmasının önemine işaret etti.

Klimanın bol su ile durulanması gerektiği vurgulayan Haluk, "Klima çalıştığı zaman devamlı tozu çekiyor ve sulu çalıştığı için çamur yapışıyor. Bu sefer de evin içinde koku yapıyor. Aşırı bakteri olmuş bir şekilde havayla atıyor. " ifadelerini kullandı.

Alper Haluk, bunun da kullanıcılarda astım, bronşit ve koah hastalığına kadar etkilerinin görülebileceğini belirterek, klimanın kışın çalıştırıldığı zaman sistemin tersine döneceğini, çamuru toz olarak içeri üfleyeceğini söyledi.

Toz olarak üflenen havada kişilerin sağlığına ciddi zararlar verdiğini kaydeden Haluk, klimanın temizliğini yapılmadığında kullanıcıya her türlü zarar verdiğini anlattı.

Haluk, klimanın uygun zamanda temizliğinin yapılması için kullanıcılara şu bilgileri verdi:

"Temizlik yaptırmanız için ilk başta, teknik servisin fazla yoğun olmadığı dönemi seçin. Ofisinize, iş yerinize ya da evinize gelir rahat rahat iş yapar. Örneğin; yaz döneminde siz klimacı arıyorsunuz, zaten arasanız da zor buluyorsunuz. Kışın arıyorsunuz arasanız da zor buluyorsunuz. Bunun için ne yapmanız lazım, dönem sonlarında yaz bitti, çağırın klimacıyı. Kış bitti, çağırın klimacıyı. Bahar aylarına denk getirin. Yazın klimanız çok koku yapar. Kışın da klimalarınız arıza yapar. Bu aklınızda kalsın. En ufak arızası zaten yüksek maliyetidir. Bu temizliği ve yıkanmasıdır."

4 SAAT KİRLİ KLİMANIN ALTINDA KALMAK BİR SİGARA PAKETİNE BEDEL

Klimanın temizliğinin yapıldığında cihazın temizlik konusunda ilk günkü haline geleceğini kaydeden Alper Haluk, şunları söyledi:

"Ne kokusu vardır, ne kirliliği vardır, ne de tozu vardır. Bu klimayı önümüzdeki kış çok rahat bir şekilde kullanabilirsiniz. Çünkü sizin üzerinizde, vücudunuza herhangi bir toz ya da bakteri vermeyecektir. 4 saat kirli klimanın altında kalmak bir sigara paketine bedeldir. Bunu unutmayın. Klimanın direkt havası üstünüze vurmasın. Ne soğuğu ne de sıcağı. Çünkü yazın vücudunuzda kasma yapar, kışında vücudunuzda kurutma yapar. Ciğerlerinize kadar kurutur. Yazın tavana, kışın yere vursun. Çünkü ısınan hava yükselir. Kışın çalıştığı zaman sıcak aşağıya vursun, ki o sıcaklık yükselecek zaten. Yazında soğuk hava düşeceği için yukarıya verin ki o zaten soğuk hava kendine kendine aşağıya iner. Klimanızı temizletin, sağlığınızı bozmayın. "

DOÇ. DR. KAYA SÜER

Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi, aynı zamanda mikrobiyoloji laboratuvarının sorumluluğunu da yürüten Doç. Dr. Kaya Süer ise, bazı bakterilerin nemli ortamlarda ya da sulu ortamlarda yaşama özelliklerine sahip olduğunu belirterek, "Dolayısıyla klimalarımız bu yazın nemli günlerinden, sıcak günlerinden sonra bazı bakterileri fazlasıyla barındırıyorlar. Bu nedenle kışa girmeden evvel aslında rutinde yapılması gereken işleri şimdiye kadar yapmadıysak yapmamız gerektiğini düşünüyorum. "değerlendirmesinde bulundu.

Klimaların içerisinde mekanizmaların çalışmaları esnasında bir filtre olduğuna dikkati çeken Süer, şunları kaydetti:

"Bu işlemler yapılırken sulu, nemli bir ortam oluşuyor. Bu ortamla beraber belli bakterilerin de yaşama şansları da otomatik olarak artıyor. Suyu seven bakterilere örnek vermek gerekecek olursak, mesela bu Legionella dediğimiz akciğer enfeksiyonuna sebep olan veya Pseumdomanas dediğimiz birçok yerde insan vücudunda enfeksiyona sebep olacak mikro organizmalarında bir artış oluyor. Tabi ki bununla beraber Legionella pneumophila dediğimiz bir mikro organizma var ki özellikle 65 yaş üstü insanlarda bu enfeksiyon görüldüğü takdirde seyri çok ağır oluyor. Legionella pnömonisi dediğimiz ciddi bir enfeksiyona sebep oluyorlar ve özellikle gecikmiş vakalarda ölüm oranı artış gösteriyor.

Pontiac ateşi dediğimiz hafif formları da olan legionella hastalığı görüldüğü zaman hastaların seyirleri daha iyi yüz güldürücü olmaktadır.’’

Kaya Süer, kışa girerken klimaların kışın ısıtma amacıyla kullanılacağı göz önüne alınırsa temizlenmesi gerektiğine işaret etti, şu ifadeleri kullandı:

"YDÜ hastanemizde merkezi ısıtma soğutma sistemi mevcut ama bizim hastanemizdeki filtrelerin her biri en geç altı ayda bir düzenli olarak değiştiriliyor. Riskli bölümlerde de hepa filtreler kullanılıyor. Ama evlerde de bu tür hepa filtrelerin kullanılması mümkün değil. Bu nedenle evdeki klimaların mekanik temizliğinin yapılması gerekir. Bu iş için klima tamiratı veya bu işin teknik işleriyle uğraşan kişilerden yardım alabilirsiniz. Gerçekten bir klimayı usulüne uygun biçimde yıkattığınızda içinde çıkan gözle görülür kiri gördüğünüz de zaten ne dediğimi anlayacaksınız.

“AYNI UYGULAMALAR SU SEBİLLERİ İÇİN DE GEÇERLİ”

Aynı uygulamaların su sebilleri içinde geçerli olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Kaya Süer, su sebillerinde de gene aynı mekanizmaların olduğunu dile getirdi.

Süer şunları söyledi:

“Su sebillerinin arkasını açıp bakan kaç kişi var tam olarak bilmiyorum ama evinde su sebili olanlar şimdi arka tarafını açıp hortumların içini görsünler isterim. Çünkü orada oluşan bifofilm tabakaları birçok mikroorganizmanın yaşaması için uygun ortamı oluşturmaktadır. Biyofilm tabakalarının barındırdığı mikroorganizmaları, kullandığımız su ile tüketiyoruz, bu da bazı hastalıkların ortaya çıkması için bir davetiye olarak değerlendirilebilir.”