KTÖS: “Adanın kuzeyinde kurdurulan ayrılıkçı rejim gerici ve şöven unsurlarla desteklenerek, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sömürü alanına dönüştü”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), gündemdeki konularla ilgili açıklama yaparak, eleştirilerde bulundu.
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş’in açıklaması şöyle:
“Adanın kuzeyinde kurdurulan ayrılıkçı rejim gerici ve şöven unsurlarla desteklenerek, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sömürü alanına dönüştü.
Örneklerle aşağıda belirttiğimiz konular, AİHM’nin adanın kuzeyi ile ilgili verdiği kararı doğrulamaktadır.
Kültürümüzün bir parçası olan Mağusa surlarını koruyup yaşatmak, dünya ile paylaşmak yerine; sığ bayrak tartışmasına dönüştürülmesi anlamsızdır. Bayrakların nasıl kullanılacağı yasalar ile belirlenmiştir. Tarihi eserlerin nasıl korunacağı da yasalarla belirlenmiştir. Kıbrıs Türk Toplumu’nun varoluş mücadelesinin bayrak tartışmasına indirgenmesi Sn. Arıklı’nın haddine düşmemiştir.
TC Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği (KEİ) Ofisi’nin, iki yıl içerisinde KKTC’deki 322 kilometrelik köy yolunun yenileneceğini duyurması ve içerisinde Karayolları Dairesi ve yerel müteahhitlerin olmaması kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu durum bu ülkenin siyasilerinin, seçilmişlerinin bir değeri kalmadığını, Türkiye’nin kurumsal ve siyasi entegrasyon faaliyetlerini hızlandırdığını göstermektedir.
Çanakkale kampında geçtiğimiz yıllarda çocuklarımıza karşı yapılan dayatma, hakaret ve cinsiyet ayrımı hala toplumun belleğinde iken pandemi koşulları düşünülmeden çocukların Çanakkale Kamplarına taşınmak istenmesi toplum mühendisliği faaliyetlerinin bir parçasıdır. Gericilik ve muhafazakarlık TC Elçilik mensupları tarafından bizzat Eğitim Bakanlığına yerleştirdikleri AKP’li kişiler tarafından yapılmaktadır.
Bununla birlikte yasa tanımayan Evkaf’ın 1 ay camiye gel, cemaatla iki rekat namaz kıl, bisiklet al" duyurusu eğitimin, siyasetin, sosyalleşmenin durduğu pandemi sürecinde de irticai faaliyetlerin yer altından devam ettiğinin göstergesidir.
Mağusa surlarını tahrip eden suni bayrak tartışması, TC Elçiliği’nin yol ihalesi duyurusu, salgın koşulları düşünülmeden çocukların Çanakkale gezisine taşınmak istenmesi ve Evkaf’ın online Kuran kursu duyurusu adanın kuzeyinin Türkiye’nin bir alt yönetimine dönüştüğü gerçeği AİHM’nin kararını doğrulamaktadır.
Alt yönetim olgusuna, entegrasyona ve tahakküme karşı toplumsal mücadelemiz devam edecektir.
Bu toplum ne papazın ordusuna teslim oldu ne de imamın ordusuna teslim olacaktır. Bilinmelidir ki, bu memleket bizimdir, biz yöneteceğiz.”
