Asgari ücretliler için "vasıfsız" diyen Metin Arhun'a tepki

Bağımsızlık Yolu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında, asgari ücret konusundaki ifadelerinden dolayı, işveren temsilcisi İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun’a tepki gösterdi.

Arhun’un, Komisyonun “vasıfsız işçinin alacağı en düşük maaşı” belirlediği ve “maaşını beğenmeyenlerin daha iyi iş bakabileceği” yönündeki ifadeleriyle ilgili açıklama yapan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, şunları kaydetti:

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda özel sektör patronlarını temsilen bulunan İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, asgari ücretin az olmasına dönük tepkilere cevaben "Vasıfsız bir işçinin alacağı ücreti belirliyoruz. Ücretinden memnun olmayan çalışanlar, bakıp daha iyi iş bulacak" dedi.

Özel sektör çalışanlarının yarısından çoğunun asgari ücret aldığı (veya maaşının asgari ücret üzerinden gösterildiği) bir memlekette söyledi bunu. Geri kalan özel sektör çalışanlarının çoğunun dahi asgari ücretin taş çatlasa en fazla 2-3 bin lira üstünde maaş aldığı bir memlekette söyledi bunu.

Bırakın "daha iyi bir iş" bulmayı, insanlarımızın işsizlikten ya da kölelik koşullarındaki işlerden dolayı göç etmek zorunda kaldığı; bizden bile yoksul yerlerden ülkemize gelen ucuz işgücünün bir kısmının bile artık aldığı paradan ve çalışma koşullarından memnun olmayıp ayrıldığı bir memlekette söyledi bunu.

Özel sektör çalışanlarının düşük maaşa ve güvencesiz bir biçimde çalışıtırıldığı yetmiyormuş gibi, artık açıktan hakarete ve alaya da maruz kalıyorlar.

Bu ülkenin en "vasıfsız" kesimi, sermayedir. Doğayı iliğine kadar sömürüp ülkenin altyapısını tarumar eden, ucuz ya da kayıtdışı işgücü ile demografik yapıyı ve toplumsal dokuyu mahveden, en temel çalışma yasalarına dahi hiçe sayıp özel sektörü kanun dışı vahşi bir hayata döndüren, ülkenin tüm kaynaklarını ve servetini bir avuç elde toplatıp sonra da en temel vergisini bile vermeden ülkeyi sefil ve yoksul bırakan sermaye... Öyle vasıfsız bir sermaye düşünün ki, toplumsal kalkınmaya ve toplum refahına en ufak bir katkısı olmasın, tek bildiği şey yolları delik deşik etmek, denize bok dökmek, kamu hizmetlerinin altını oymak, doğayı mahvetmek, kanunları hiçe saymak, memleketi ucuz işgücüne çevirmek olsun.

Ama en önemlisi... Özel sektörü böylesine savunmasız, güvencesiz, örgütsüz, çaresiz bırakıp bu tür hakaretlere, aşağılamalara ve hak gasplarına uğramasına asıl sebep, özel sektörde sendikalaşmayı asla gündemine almayan ya da ciddiye almayan sözde "solcular"dır. Özel sektör çalışanlarına el uzatmayan çoğu kamu sendikası ve kamu çalışanı, özel sektör çalışanlarının hakarete uğramasınını sebebidir. Sizin maaş kesintiniz bile geriye alınırken, özel sektör çalışanlarına doğru düzgün artış bile yapılmıyor, üzerine bir de hakaret ediliyor. Umarım mutlusunuzdur. Yok değilseniz, sendikalarınız aracılığıyla özelde sendikalaşma, servet vergisi ve asgari ücretin en düşük kamu maaşına endekslenmesi talebini ana gündeminiz yapmak için daha neyi bekliyorsunuz?

Öte yandan, mecliste olmasına rağmen, halihazırda tasarı halinde bulunan "özelde sendikalaşma yasası"nı meclise sunmayan, servet vergisi önerisini meclise sunmayan, asgari ücretin en düşük kamu maaşına endekslenmesi için mücadele vermeyen, zaten tüm bu taleplere KARŞI OLDUĞUNU yüzü kızarmadan söyleyen CTP, her gün asgari ücretliler ve özel sektör çalışanları için timsah gözyaşı dökmekte, özel sektör çalışanları için ortaya hiçbir somut talep koymadan popülist laflarla günü geçiştirmektedir.

Bağımsızlık Yolu olarak yıllardır söylediğimizi yine tekrarlamanın vaktidir.

*Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilsin, ve asgari ücret en düşük kamu maaşına endekslensin!

*Bugüne kadar hiç bedel ödememiş ultrazenginlere Servet Vergisi uygulansın

* 10 kişiden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde sendikasız çalıştırılmak yasaklansın!