banner26

"Esnaf, Başbakanlığı mühürleyecek misiniz?” diye soruyor "

Güncel 25.01.2021, 19:35
39
"Esnaf, Başbakanlığı mühürleyecek misiniz?” diye soruyor "
banner32

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bazı bakan ve siyasetçilerin örnek olması gerekirken, bunun tam tersinin yaşandığına dikkat çekti. Harmancı, denetim yapan zabıtaya “Başbakanlığı da mühürleyecek misin” diye soru sorulduğunu anlatarak bu ortamda denetimin ne kadar zor olduğuna vurgu yaptı.

Harmancı şöyle dedi:

"Esnafı denetlemeye gidiyorsunuz, esnaf size Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın kullara uymadığı fotoğrafları gösteriyor, siyasi partilerin yetkililerinin toplantılarını gösteriyor. “Biz parasızlıktan kan ağlıyoruz, sizler sırtımızdan andrez oynarsınız” diyor… Ve yerel yönetimlerde geri adım atmaya başlıyor. Çünkü siyaset örnek olmazsa, bizi yönetenler örnek olmazsa nasıl olacak. Gidip bir yere kapatacağım dediğinizde, “Beni kapatın ama yarın gidip Başbakanlığı mühürleyecek misiniz?” diye soruyor esnaf size. Burada uyulmuyorsa siz beni nasıl denetlersiniz” diyor. Rol modeli olması gereken siyasilerin ciddi bir tavır alması gerekiyor."

Öte yandan sosyal medya hesabından açıklama yapan Harmancı; plansız, programsız, seçim odaklı yapılan icraatlar sebebiyle halkın idareye güveninin sıfırlandığını belirtti. Atılan yanlış adımlarla insan hayatının tehlikeye girdiğini işaret eden Harmancı, artık somut adımlar atılmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Harmancı, tam kapanmanın karara bağlanması gerektiğini ifade etti.

Harmancı’nın paylaşımı şöyle:

“Geçen Mart ayından beri ülkede olağan dışı koşulların olduğu ve bu olağan dışı koşulları olağan tedbirlerle atlatmamızın mümkün olmadığına her defasında vurgu yapmıştık.

Gelinen aşamada, plansız, programsız, seçim odaklı yapılan icraatlar sebebiyle idarenin halkta güveni sıfırlanmış ve hiçbir kesime yaranamayan kararlarla da bu sürecin öylece geçip gidilebilecek bir dönem olduğu sanılmıştır.

Tüm uluslararası çaptaki şirketler normalleşmeyi 2023 olarak öngörürken biz Nisan Mayıs masalları ile kontrolsüzce gevşedik sonra gevşedik. Ekonomik olarak çıkmaz artık cinnet boyutuna geliyor. Sabırla, sebatla, dua ile ve mevcut ne yaptığını bilmez idarecileri ile bu iş kotarılmayacak. Ortaya çıkan tablonun ateşi kendi gerçeklerimiz içerisinden radikal kararlar almakla ancak dinebilir, seçimi düşünenlerle değil.

1) Toplumun önemli bir bölümünün aşılanması için kaynak ve aşının temini (aşağıda)

2) Kamu maaşlarından (risk grupları hariç) doğru bir hesaplama ile ve kazanca göre bir piramit yöntemi ile belli bir oranda kesinti yapılması.

3) Bankalarda yer alan mevduatların ana para hariç faiz kazancından ek kesinti yapılması (varlık vergisi)

4) Özel sektör çalışanları ve küçük İşletmelerin 1 yıl boyunca bu oluşturulacak kaynaktan desteklenmesi ve aşıların temini

5) Bankaların borç faizlerine ilişkin kapsamlı çalışma yapılarak bireylerin yeni ödeme gücüne yönelik yapılacak kapsamlı çalışma ile yeni borç yapılandırmaları ve banka karlılık oranlarının yeniden yapılandırılması. (1 yıl)

6) Ülkede toparlanacak yatırım iklimi ile bu borçlanılan kesimlerin 2 yıl içerisinde geri ödenmesi.

7) Tüm hane halkı yardım kalemlerinin ve örtülü ödeneğin Covid’le mücadeleye aktarılması

8. İkram kalemlerinin tümünün kamuda sıfırlanması ve covidle mücadeleye aktarılması

9) Tüm tören ve resepsiyon kalemlerinin iptal edilerek Covid ile mücadeleye aktarılması

10) Sağlıkta emekli hekimlerin tümünün göreve çağrılması

11) Aşı saha organizasyonunun direk belediyelerin himayesinde sürdürülmesi

12) Sağlık çalışanlarının güvenli yerlerde konaklatılması.

13) Özel sağlık kurumlarının 1 yıl boyunca kamu sağlığının emrine devredilmesi.

14) Okulların bu oluşacak fonla online eğitim altyapısının tamamlanması

15) Tüm bunlarla birlikte tam kapanmanın karara bağlanması .

Her gün bir skandala imza atan yöneticilerin yaşatmış oldukları aksaklıklar ve hatalar sebebiyle hızlı değişen önemli gündem maddelerini sin de gulle geçsin zihniyetinin arkasına sığınarak çözümsüz bırakırken sorunun önümüzde çığ gibi büyüyerek insan yaşam hakkını tehlikeye atacak boyuta gelmesi katlanamaz boyuttadır ve artık somut adımlar atılması kaçınılmazdır.”

Yorumlar (0)
banner6