YDP karıştı: “Arıklı ittifakı Türkiye istedi diyerek bizi yanılttı"
Yeniden Doğuş Partisi'nde (YDP) bu ay yapılacak kurultay öncesi, partinin iki genel başkan adayı arasında medya üzerinden söz düellosu başladı.
BRT'de YDP Genel Sekreteri Talip Atalay'a adaylıktan vazgeçmesi mesajı gönderen ve "Dış güçlerin ekmeğine yağ sürmeyin." çağrısı yapan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı'ya rakibinden bugün yanıt geldi.
Kanal T’de konuşan Atalay, " Sayın Arıklı kurultayı kaldıramayan tabanınız mı siz misiniz?” diye sordu ve “Tabanımızı aşağılayıcı dilden de vazgeçin ” dedi.
Atalay, şunları kaydetti:
"Sevgili başkanım, kurultayı kaldıramayan tabanımız mı siz misiniz? Yani bunu yapmayın, bu doğru bir şey değil. Tabanımızı aşağılamak olur bu, aşağılayıcı dilden de vazgeçin. Parti tabanını biz germezsek, insanlara hemen ihanet, hain, dış güçler gibi bir takım afaki, aslında her zaman suyu bulandırmak ve algı oluşturmak üzerinden yapılan yaklaşımlarda bulunmazsak… Çünkü ben çevremdekilere diyorum ki, 'Erhan Arıklı sizin genel başkanınız, benim de genel başkanım. Yarın seçimi kazanırsa yine genel başkanım, kaybederse milletvekilim…”
Atalay, "Arıklı belediye seçimlerinde ittifakı Türkiye istedi diyerek bizi yanılttı ve mecbur bıraktı" dedi.
Atalay, Arıklı’nın, doğru olmayan yanıltıcı söylemlerle siyaseti manipüle ettiğine işaret etti. Atalay, Erhan Arıklı’nın şahsi isteğine göre MYK kararlarının uygulanmakta olduğunu bunun kabul edilebilir olmadığını belirtti.
Atalay, insanları dışlayıcı dil kullanılmaması gerektiğine de vurgu yaptı. Atalay, bu yaklaşımların demokrasinin hazmedilemediğini ortaya koyduğunu söyledi. Partinin baraj altı kalabilecek bir yöne doğru gittiğini, bu durumun önüne geçebilmek için bir yönetim değişikliğinin elzem olduğunu belirtti.
Atalay, şaibesiz bir liderlik istediğini sözlerine ekledi.
Talip Atalay, kendilerinin kandırılmaya ve bazı partililerin de pasifize edilmeye çalışıldığını belirterek, şunları anlattı:
"Bir yıl boyunca sessiz sedasız tabana dönük çalışma yaptım fakat belediye seçimlerde ittifaka mecbur bırakıldık. Bize ‘Türkiye ittifakı istiyor.’ denildi. Başkanımız ısrarla ‘Bu Türkiye’nin talebi.’ diyerek bizi eli kolu bağlı tuttu fakat daha sonra baktık ki Türkiye’nin talebi değil. Bizzat bizimkilerin Türkiye’ye sunduğu talep. Türkiye’nin rolü de burada, onların ricası üzerine moderatörlük. Şöyle düşünün, MYK’da ‘Türkiye’nin emridir.’ diyerek, bir ilçe başkanı görevinden alınmaya kalkılıyor, Türkiye’den bir yetkilinin de mesajı okutuluyor. İnanıyoruz ancak daha sonra bir öğreniyoruz ki bu tamamen büyük bir aldatmaca."
