banner26

“AB artık ağırlığını koymalı”

Güncel 03.05.2023, 16:02
16
“AB artık ağırlığını koymalı”
banner32

Siyasal ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (SİTA), Kıbrıs’ın geleneksel ürünü hellimin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Coğrafi İşaret ve Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) olarak tescil edilme sürecinin tüm boyutlarının, paydaşların katılımı ile ele alındığı “Dünü, Bugünü, Yarınıyla Hellimin Avrupa’ya Yolculuğu” isimli panel düzenledi.

 “Hellimin AB Yolculuğundaki Dünü ve Bugünü” ile “Hellimin AB Yolculuğundaki Yarını ve Geleceği” olmak üzere iki panel şeklinde organize edilen etkinlik, Lefkoşa’da The Elysium Park’ta yapıldı.

Panelin açılış konuşmalarını ise Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve SİTA Kurucu Başkanı Özdemir Tokel yaptı.

Tatar, haksızlıklara rağmen üretim ve ihracatta artış yaşandığını söyleyerek, hellime ilgi ve alakanın bunun yansıması olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığının görüşme süreçleri içinde Avrupa Birliği ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi temsilcileriyle görüşmelerinde Kıbrıslı Türklerin haklarını korumak için gayret gösterdiğini dile getiren Tatar, Cumhurbaşkanlığı’nda hellim sürecinde üreticilerin haklarını korumak için gayret gösteren herkese teşekkür etti.

Avrupa Birliği’nin artık ağırlığını koyması gerektiğini söyleyen Tatar, “Kıbrıs’ın gerçeklerine bakıldığında Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki demokrasi, iki ayrı devlet vardır. Kim ne derse desin halkın mücadelesi ve başarısını kimse görmezden gelemez. Burada bir gerçek yapı, üretim, insanlar, çalışanlar, halk vardır” dedi.

Haksızlığın hep birlikte göğüslenmeye çalışıldığını dile getiren Tatar, “Ben imalatçının sesiyim, üreticinin, hayvancının, sütçünün, oralarda çalışan on binlerce Kıbrıslı Türkün sesiyim” diye konuştu.

“AB hala Kıbrıs’ın gerçeklerini bilmeden görmeden bizi Kıbrıs Cumhuriyeti ile muhatap etmeye çalışıyor” diyen Tatar, Anavatan Türkiye’nin tam desteğiyle Kıbrıs’ta iki ayrı egemen, eşit devlet siyaseti sürdürüldüğünü bundan kolay kolay geri adım atılmayacağını, bunun milli bir siyaset olduğunu belirtti.

Hellimin ihracatının KKTC ekonomisinin gelişmesi ve kalkınması için çok önemli olduğunu söyleyen Tatar, hellimin ihracatını sorgulamaya kalkışma noktasında ise, Kıbrıs’ta bir anlaşma isteyenlerin iyi niyetini göstermek zorunda olduğunu söyledi.

Rum lider Hristodulidis ile bunu defalarca konuştuğunu dile getiren Tatar, “Siz gerçekleri görmemekte ısrar ederseniz Kıbrıs’ta bir anlaşmaya gidemeyiz” dedi.

“Hellim meselesinde de bu meseleyi bu kadar uzatmak bizleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ne muhatap etmek bu halkı aşağılamaktan başka bir şey değil” diyen Tatar, aşağılanmayacaklarını belirtti.

Başbakan Ünal Üstel ise konuşmasına, Hellim Koordinasyon Kurulu odalarının, Başbakanlığa bağlı AB Koordinasyon Merkezinin, ilgili Bakanlıkların ve Dairelerin, tüm süreci gerek siyasi ve gerek teknik düzeyde takip ettiğini kaydetti.

Üstel, "Tek yanlı oldubittilere karşı dün olduğu gibi bugün de her türlü mücadeleyi ortaya koyduk. 2007'de başlayan süreç, 14 yıl sonra tamamlandı ve 12 Nisan 2021 tarihinde Avrupa Komisyonu Hellimi menşe korumalı ürün olarak tescil etti. Süreç bitmiş değildir. Bugün hala hassasiyetimizi ve yakın takibimizi sürdürmekteyiz. Kurumlarımızın saygınlığına zarar verecek, egemenliğimizi ortadan kaldıracak, bizi yok sayan, görmezden gelen hiç bir kararın oldubitti ile uygulanmasına izin vermeyiz" diye konuştu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, hellimin sadece hellimden ibaret olmadığını söyleyerek, yaşanan uzun ve çetrefilli süreçten dersler çıkarılması gerektiğini belirtti.

Hellimin yolculuğunun kısa bir yolculuk olmadığını söyleyen Erhürman, “Hellim, Kıbrıs’ın, bu adanın bir ürünüdür. Adada kimler yaşıyorsa onların ortak ürünüdür hellim, yani Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların ürünüdür” dedi.

Hellimle ilgili yaşanan süreçte Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin kazanımlarına değinen Erhürman, Avrupa Birliği’nde herhangi bir ülkede hellim üretilmesi olanağının ortadan kalktığını, bunun Kıbrıs adası için ekonomik kazanım olduğunu vurguladı. Kıbrıslı Türklerin açısından kazanımları da değerlendiren Erhürman, Yeşil Hat Tüzüğü’ndeki değişiklikle hellimin ihracatının mümkün hale geldiğini, bunun son derece önemli olduğunu, Kıbrıslı Türklerin özgüveninin bir kez daha tahkim edildiğini belirtti.

SİTA Kurucu Başkanı Özdemir Tokel, hellimin Avrupa Birliği nezdinde tescil edilmesi sürecini konuşarak gelecek için doğru bir yol haritasına ulaşmaya çalışacaklarını vurguladı.

SİTA’nın ana misyonunun tüm toplumsal konularda paydaşları bir araya getirerek, doğru bilgiye ulaşmak ve ortaya çıkan fikir ile önerileri karar vericilerle buluşturmak olduğunu anlatan Tokel, “Doğru bilgiyi önemsiyoruz. Çünkü doğru bilgi yoksa doğru fikirler ortaya çıkamaz. Ve doğru fikirler yoksa sorunlara sürdürülebilir çözümler üretemeyiz” dedi.

“Başkalarına göre hellim sadece bir peynir çeşidi olabilir. Ama bize göre hellim bundan çok öte anlamlar taşımaktadır” diyen Tokel, “ülkenin ortak kültürünün günümüze taşınmış en değerli mirası” olarak nitelediği hellimin Avrupa’ya yolculuğunun ticari bir yolculuk olmaktan çok öte olduğunu söyledi. Hellimin sınırların ötesine çıktığını kaydeden Tokel, sürecin sağladığı motivastonla dünya standartlarını yakalamış tesislerde üretim yapılması, halkın daha kaliteli ürünler üretmesi ve hellimin Türkçe ismiyle Avrupa’da tescil edilmesi gibi önemli kazanımlar yaşandığını kaydetti.

Yorumlar (0)
banner6