banner26

Basın-Sen: 'Emek düşmanlarına karşı durmak en asli görev'

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler’e destek belirtti. Kişmir, “Çeler ve ekibi hükümetin kurulduğu ilk günden itibaren özel sektörde sendikalaşmanın önünü açmak için ortaya koydukları çabalar ile özel sektör çalışanlarının hem çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hem de aldıkları ücretlerin daha yukarılara çekilmesi için atıkları adımlar emeğe ve emekçiye değer veren herkes tarafından takdir edilmesi gerekmektedir” dedi.

Güncel 08.02.2019, 16:14 08.02.2019, 16:14
12
Basın-Sen: 'Emek düşmanlarına karşı durmak en asli görev'
banner32

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler’e destek belirtti.





Kişmir, “Çeler ve ekibi hükümetin kurulduğu ilk günden
itibaren özel sektörde sendikalaşmanın önünü açmak için ortaya koydukları
çabalar ile özel sektör çalışanlarının hem çalışma koşullarının
iyileştirilmesi, hem de aldıkları ücretlerin daha yukarılara çekilmesi için
atıkları adımlar emeğe ve emekçiye değer veren herkes tarafından takdir
edilmesi gerekmektedir” dedi.





Konuyla ilgili açıklamasında, Çalışma Bakanlığı`nın
özellikle yerli iş gücü istihdamını arttırmak için hayata geçirdiği teşvik
sisteminin özel sektörde örgütlenmenin önünü açtığını kaydeden Kişmir bu sistem
hayata geçmeden önce basın sektöründe mevcut olan 2 toplu iş sözleşmesi
oranının şu anda 8’e çıktığı ifade edildi.





“Sadece bu örnek bile yapılan işin ne kadar doğru olduğunu
göstermektedir” diyen Kişmir şöyle devam etti:





“Mevcut 8 toplu iş sözleşmesinin 6’sının altında imzası olan
Basın Emekçileri Sendikası ile karşı tarafın, yani 6 basın kuruluşunun arasında
bugüne dek hiçbir sorun yaşanmamış, iş yerlerinde ortaya çıkan sorunlar da
karşılıklı işbirliğiyle çözülmüştür. Kısacası bazı sermaye kesimlerinin özel
sektörde sendikalaşmanın kötü bir şeymiş gibi olduğu algısını biz kendi
sektörümüzde kırmış ve aslında toplu iş sözleşmelerinin hem çalışanlar hem de
işverenler için zarardan çok yararı olduğunu ispatlamış bulunmaktayız.





İşin en üzücü yanı ise gerek bu konuda gerekse de yerli iş
gücüne verilmek istenen maaş desteğine karşı açılan savaş ve yalanlara dayanan
ithamlardır. Bu kesimlerin Çalışma Bakanı Zeki Çeler’e insafsızca saldırmaları
bizler açısından kabul edilemez bir durumdur. Belki de tarihte ilk kez
emekçileri bu kadar düşünen ve onların da insanca yaşaması için adımlar atan
bir bakana yapılan bu saldırı aslında sadece Çeler’e karşı değil emeğe ve
emekçiye karşı da yapılmış bir saldırıdır. Şu net olarak bilinmelidir ki, Bakan
Çeler ve ekibinin özel sektörde sendikalaşma ve sefalet ücretinin altında maaş
alan emekçilere yönelik yapmak istedikleri maaş desteğine karşı saldırgan bir
tavır içerisine giren kesimler, her daim karşılarında biz emekten yana olan
sendikaları bulacaklardır. Bu konuda acımasız ve her türlü kavgayı vermeye
hazır olduğumuz bilinmelidir”.





“EMEK DÜŞMANLARINA KARŞI DURMAK EN ASLİ GÖREV”





Emek düşmanlarına karşı durmanın en asli görevleri olduğunu
dile getiren Kişmir şunları kaydetti:





“Son günlerde gerek bir gazetenin attığı manşet, gerekse de
hükümeti oluşturan 4 partiden birisi olan Halkın Partisi’nin bu konudaki duruşu
bizleri oldukça rahatsız etmiş durumdadır. Diyalog Gazetesi’nin tamamen
toplumun algısını yalan yanlış bir şekilde yönlendirmeye çalıştığı manşeti
kesinlikle amacını aşmıştır. Çalışma Bakanı Zeki Çeler ve ekibinin şu anda
gündemde olan tüzükle ilgili bilgilendirme toplantısına Diyalog Gazetesi Haber
Müdürü bizzat katılmış, hatta Diyalog Gazetesi’nin sahibi olan kişinin otelinde
düzenlenen toplantıda en ön sıraya oturarak bakanın ve ekibinin tüm
söylediklerini not etmiştir. Hal böyleyken Diyalog Gazetesi tarafından verilen
bilgilerin saptırılması ve asılsız bir haberi manşetine taşıyarak belirli
kesimleri kışkırtması tamamı ile bilinçli yapılmış bir harekettir ve
gazetecilik etiğine sığmamaktadır. Diğer yandan ise Halkın Partisi Genel
Başkanı Kudret Özersay ile bu tüzük hakkında sendika başkanımız yaklaşık 2 ay
önce görüşmüş ve Özersay’dan olumlu yönde tavır ortaya koyacaklarının sözünü
almıştı. 7 Ocak 2018 seçimleri öncesinde malum gazetenin sahibi olan kişi ile
Özersay’ın isminin birçok kez yan yana gelmesi ve ortaya çok sayıda iddia atılmasıyla
Özersay ile partisinin bugünkü tavır değişimi arasında bir bağ olup olmadığı
bizlerin kafasında büyük soru işaretleri yaratmıştır! Neden 2 ay önce bu tüzüğe
olumlu bakan bir parti malum gazetenin manşetinden sonra bu tüzük hakkında
çekinceler ortaya koyma gereğini duymuştur? Bu sorunun cevabını gerçekten merak
ediyoruz.





Tekrardan buradan bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, emeğe
ve emekçiye karşı açılan her savaşta bunu yapanlar karşılarında bizleri
bulacaklardır. Tüm üyelerimiz ve yoldaş sendikalarımız ile emekten yana
olanları desteklemeye, emeğin karşısında olanları ise deşifre edip ortaya
koymaya çalıştıkları oyunlarını bozmaya devam edeceğiz”.


Yorumlar (0)
banner6