
CTP Genel Başkanı Erhürman, Güney’de bir yasa çıkarıldığını ve söz konusu yasanın herkesi kapsadığını vurgulayarak “Sadece yabancı müteahhidi ya da emlakçıyı değil, sadece Türkiyeli ya da Kıbrıslı Türk müteahhidi değil, herkesi kapsıyor. Eşdeğerci olup da malını satıncaya kadar bu iş herkesi ilgilendiriyor” dedi
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Güney’de bir yasa çıkarıldığını ve söz konu yasanın herkesi kapsadığını vurguladı.
“Sadece yabancı müteahhidi ya da emlakçıyı değil, sadece Türkiyeli ya da Kıbrıslı Türk müteahhidi değil, herkesi kapsıyor. Eşdeğerci olup da malını satıncaya kadar bu iş herkesi ilgilendiriyor, defalarca söyledik” diyen Erhürman, TMK’yı kurarken ne yapıldıysa şimdi de aynısının yapılması gerektiğine dikkat çekti. Kıbrıs Postası’nda Gökhan Altıner’in sorularını yanıtlayan Erhürman, “Mülkiyetle ilgili davalar kaç senedir yoktu?” diye sordu ve diyalogsuzluğun, diplomasisizliğin, bu memlekette gerçekleşmeyeceğini herkesin bildiği bir çözüm modelini insanlara sunmanın; “Çözümsüzlük çözümdür” tezini savunmanın sonuçlarının yaşandığına işaret etti. Erhürman, “Yürüyün de korkmayın” diyerek, bilinçsizce ve plansızca hareket etmenin sonuçlarıyla karşı karşıya olunduğunun altını çizdi.
Mülkiyetle ilgili sorunlarla ilgili soruyu yanıtlayan Erhürman, “Mülkiyetle ilgili davalar kaç senedir yoktu?” diye sordu ve diyalogsuzluğun, diplomasisizliğin, bu memlekette gerçekleşmeyeceğini herkesin bildiği bir çözüm modelini insanlara sunmanın; “Çözümsüzlük çözümdür” tezini savunmanın sonuçlarının yaşandığına işaret etti. Erhürman, “Yürüyün de korkmayın” diyerek, bilinçsizce ve plansızca hareket etmenin sonuçlarıyla karşı karşıya olunduğunun altını çizdi. “Biraz bilgi sahibiysen, biraz tarihle ilgilendiysen, bütün bunların karşına çıkacağını öngörürdün. Biz bu senaryoları yaşadık. 15 yıl boyunca neden gündemimizde olmayan şeyler şimdi bir anda gündemimize geldi?” diye soran Erhürman, geçmişteki Orams ve Hurma Davalarından örnekler verdi.
Güney’de bir yasa çıkarıldığını ve söz konu yasanın herkesi kapsadığını vurgulayan Erhürman, “Sadece yabancı müteahhidi ya da emlakçıyı değil, sadece Türkiyeli ya da Kıbrıslı Türk müteahhidi değil, herkesi kapsıyor. Eşdeğerci olup da malını satıncaya kadar bu iş herkesi ilgilendiriyor, defalarca söyledik” diye konuştu. Herkesi kapsayan bir yasa olduğunu yineleyen Erhürman, TMK’yı kurarken ne yapıldıysa şimdi de aynısının yapılması gerektiğine dikkat çekti. “İskele’de avukat, emlakçı, müteahhit ile ilgili davalar açılıyor ve sen bu davaları Maraş’ta bir şey yaparak engelleyeceğini düşünüyorsun” diye eleştirilerde bulunan Erhürman, geçen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir numaralı gündeminin Maraş olduğunu anımsattı. Üzerinden beş yıl geçtiğine işaret eden Erhürman, “Bu film olmaz, buradan bir şey çıkmaz. Şimdi yaşanan problemlerle alakası yok. TMK ile bu davaların farkını bilmeyen insanlar var. Ortada bitmiş ve zarar veren bir süreç var. Bu ülke yönetilmiyor. Bu film bitti. Halkımıza düşen de bu filmin bittiğini yazan kağıda imza atmaktır” dedi. “Bu memlekete artık hikaye anlatmaktan vazgeçin” diyen Erhürman, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunacaksa, bunun yolunun; iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğunu kaydetti.
“Bu bir bilgidir. Bilgi, herkesin sahip olması gereken bir şeydir; bir tercih değil, olgusal bir durumdur” diyen Erhürman, çözümsüzlük çözümdür anlayışını eleştirdi. Tufan Erhürman, mülkiyet konusunda yaşananları da özetleyerek, “Bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler, ülkeyi öyle bir noktaya getirdi ki Hristodulidis, “Bunlar çözüm istemiyor, üstelik Rumların mallarını da satıyorlar” diyor. “Ben çözüm isterim, o istemez; ne yapayım, ekonomimi mi durdurayım?”ken, şimdi cümle tam tersine döndü. Dön bak TMK’ya: Neyin üstüne kuruldu? AİHM’e uygunluk, iki bölgelilik ilkesi, çözüm iradesi... 2004’te “evet” dedim. Buna rağmen, AİHM’e “uygun bir komisyon kuruyorum” dediğimiz için etkin iç hukuk yolu kabul edildi. Şimdi ise çözüm iradem yok, iki bölgelilikten vazgeçtim, AİHM kararlarına da bakmıyorum diyen bir zihniyet var. O yüzden bu noktaya gelindi” dedi. Hristodulidis’in, hukuku siyasetin enstrümanı haline getirdiğine dikkat çeken Erhürman, hukuku mülkiyette siyasetin aracı haline getirdiği gibi, yükseköğretimde ve turizmde de bunu yapabileceğini dile getirdi.