Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözüm yaklaşımının ilk kez 7 yıl önce bir hükümet programına girdiğini belirterek, “Federasyon defteri kapanmıştır” denilen dönemde bu siyasete imza atan bazı vekillerin şimdi federasyonu savunan CTP adayı Erhürman’a destek vermesini tutarsızlık olarak nitelendirdi
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Postası TV’de katıldığı programda, Cumhuriyetçi Türk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’a destek veren eski Halkın Partisi (HP) milletvekilleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Halkın Partisi (HP) koalisyonunun, hükümet programlarında Avrupa Birliği çatısı altında iki devletli çözüm modelini benimsediklerini anımsatan Tatar, dün CTP'nin Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’a destek açıklayan Ayşegül Baybars, Gülşah Manavoğlu ve Jale Refik Rogers’ın da bu politikaya imza atan isimler olduğunu söyledi.
Tatar, bu desteğin geçmişteki siyasi pozisyonlarla çeliştiğini ifade etti.
İki devletli çözüm yaklaşımının ilk kez 7 yıl önce bir hükümet programına girdiğini belirten Tatar, bu politikanın Türkiye’ye de kabul ettirildiğini söyleyerek, o dönemde HP Genel Başkanı olan Kudret Özersay’ın da bu süreçte önemli katkılar sunduğunu vurguladı.
Tatar, geçmişte kurulan Ulusal Birlik Partisi – Halkın Partisi hükümetinde birlikte görev yaptığı dönemi hatırlatarak, o dönemde HP’nin parti meclisinde yer alan Jale Refik Rogers, Ayşegül Baybars ve Gülşah Manavoğlu’nun, “federasyon defteri kapanmıştır” ifadesine imza attıklarını söyledi. Tatar, “Bu kişiler şimdi kalkıp federasyonu savunan bir adaya destek veriyor. Demek ki zamanında samimi değildiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İlk kez bir hükümet programında iki devletten bahsedilmişti. Federasyon defteri kapanmıştır, diyen bu insanlar... Ayşegül Hanım’ın, Gülşah Hanım’ın imzası var. O dönem milletvekiliydiler. Şimdi bunun altında imzası olan kişiler, federasyoncu bir adayı destekliyor.”
Tatar, söz konusu kişilerin geçmişteki duruşlarıyla şimdiki söylemleri arasında ciddi bir tutarsızlık olduğunu savundu.






