banner26

'Sondaja bir adım…'

Fatih sondaj gemisine hizmet sağlayacak “Altan”, “Korkut” ve “Sancar” isimli destek gemilerinin bir süredir Antalya limanı ile sondaj gemisi arasında boş şekilde mekik dokuyarak Rum Yönetimi ile sinir harbi yaşattığı ancak 10 gündür Doğu Akdeniz’de bulunan Fatih’e pazar günü itibarıyla teçhizat taşımaya başladığı iddia edildi. Fileleftheros “Sondaja Bir Adım” başlığıyla manşete çektiği haberinde destek gemilerinin Antalya limanı-Fatih sondaj gemisi arasındaki boş (yüksüz) seferlerinin Rum Yönetimi’ni “daha da kışkırtmak” hedefiyle gerçekleştirildiğini yazdı, Türkiye’nin bunun paralelinde Türk Deniz Kuvvetleri’nin en büyük tatbikat olan Deniz Kurdu 2019 tatbikatına da başladığını ekledi.

Güncel 14.05.2019, 12:54 14.05.2019, 12:54
20
'Sondaja bir adım…'
banner32

Fatih sondaj gemisine hizmet sağlayacak “Altan”, “Korkut” ve
“Sancar” isimli destek gemilerinin bir süredir Antalya limanı ile sondaj gemisi
arasında boş şekilde mekik dokuyarak Rum Yönetimi ile sinir harbi yaşattığı
ancak 10 gündür Doğu Akdeniz’de bulunan Fatih’e pazar günü itibarıyla teçhizat
taşımaya başladığı iddia edildi.





Fileleftheros “Sondaja Bir Adım” başlığıyla manşete çektiği
haberinde destek gemilerinin Antalya limanı-Fatih sondaj gemisi arasındaki boş
(yüksüz) seferlerinin Rum Yönetimi’ni “daha da kışkırtmak” hedefiyle
gerçekleştirildiğini yazdı, Türkiye’nin bunun paralelinde Türk Deniz
Kuvvetleri’nin en büyük tatbikat olan Deniz Kurdu 2019 tatbikatına da
başladığını ekledi.





Edindiği bilgilere dayanarak destek gemilerinin pazar günü
itibarıyla teçhizat taşımaya başlamasının sondaj hazırlığının başlandığı
anlamına geldiğini belirten gazete 
Fatih’in faaliyetlerine dair net görüntünün önümüzdeki 24 saat
içerisinde netleşeceğini yazdı.





Habere göre Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, dün
katıldığı RİK radyosunun bir programında Fatih’in pazar gününe kadar sondaja
başlamadığını belirterek, “Sondaj yapmayı planladığı yerde bulunduğunu
biliyoruz. Aldığımız son bilgi, sondaja başlamadığı yolundaydı. Biz de bu
gelişmeyi engellemek için bütün düzeylerde faaliyette bulunuyoruz” dedi.





Türkiye’nin şu ana kadar, sondaja başlamak için gerekli
hizmetleri bulmakta birçok zorluk yaşadığını bu hizmetleri bulmakta
zorlanmasında kendilerinin (Rum Yönetimi) de payı bulunduğunu söyleyen
Lakkotripis, Türkiye’nin destek hizmeti bulduğunu öğrendiklerini ancak sondaja
başlamadığını söyledi “bu şirketlerin hangileri olduğunu ve hangi hizmetleri
verdiğini biliyoruz” ifadesini kullandı.





Lakkotripis Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerinin sözde Rum
“MEB”inde faaliyet gösteren büyük şirketlerin cesaretini kırmadığını, geçen
hafta 7’nci parseli Total ve ENI konsorsiyumuna verdiklerini, iki şirketin 6 ve
11’inci parsellerde ortak, 8, 2, 3 ve 9’uncu parsellerde ayrı ayrı ruhsat
aldıklarını hatırlattı.





SİGORTA ŞİRKETLERİ DE MERCEK ALTINA ALINIYOR





Gazete Rum Yönetimi’nin, Türkiye’nin sondaj faaliyetine
katılan şirketlere karşı  hukuki
önlemlerini yoğunlaştırmaya başladığını yazdı. Haberde Fatih’in daha önce Türk
kıta sahanlığı içerisinde gerçekleştirdiği sondaja destek hizmeti vererek
katılan büyük uluslararası şirketlerin Rum Yönetimi’ne, Fatih’in şimdiki
sondajında Türkiye’ye hiçbir yardım sağlamadıkları teyidinde bulundukları
belirtildi.





Habere göre Rum Yönetimi’nin elindeyse 14 “ikinci
sınıf”  şirketin Türkiye ile işbirliği
yaptığını gösteren veriler bulunuyor. Rum Yönetimi bu şirketlerin Türkiye ile
işbirliğinden çekilmesini sağlamak hedefiyle başka bir dizi önlem daha alıyor.
Bu kapsamda gemileri, teçhizatı ve personeli sigortalayan sigorta şirketleri de
mercek altına aldı.





Alithia “Onlar Sondaj, Biz Diplomasi” başlıklı manşet
haberinde gittikçe daha çok ülkenin Türkiye’ye, Doğu Akdeniz’deki
faaliyetlerine son vermesi ve ilan ettiği sondaja başlamaması çağrısı yaptığını
ancak Türkiye’nin bu çağrıları görmezden geldiğini, dahası, Fatih’ten sonra
ikinci bir sondaj gemisini, Yavuz’u bölgeye göndereceğini açıkladığını
vurguladı.





Rum Yönetimi’nin “egemenlik haklarını ihlal etmekle”
suçladığı Türkiye’ye karşı diplomatik kampanya yürütmekte olduğunu yazan gazete
“esasen elindeki tek silah da bu” vurgusunu yaptı.





Gazete Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in  Brüksel’de dün gerçekleştirilen AB Dış
Konular Konseyi çerçevesinde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinin
“yasadışı olduğunu” iddia ettiği bir dizi temas gerçekleştirerek ve “AB
sözleşmeleri tahtında AB tarafından toplu ve somut önlemler alınması”
çağrısında bulunduğunu yazdı.





Habere göre diplomatik kaynaklar Hristodulidis’in Dış
Konular Konseyi toplantısının bitiminde yaptığı bu çağrıya Fransa, Yunanistan
ve AB’nin Dış Siyaset ve Savunma Politikası Yüksek Temsilcisi Federica
Mogherini’nin destek verdiğini, Mogherini’nin “bu sefer kararlılıkla hareket etmeliyiz”
dediğini söyledi.





ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANININ UYARILARI… RUM TEZİ
“GÜÇSÜZ”...





Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis’in de Brüksel’deki
toplantı çerçevesinde Avrupalı muhataplarına “bilgi” vereceğini belirten gazete
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Petros Zarunas’ın “AB’nin Doğu Akdeniz’deki
sondaj faaliyetlerine karışan kişi ve şirketlere yaptırım uygulaması çok
zordur” dediğini ve şu uyarılarda bulunduğunu aktardı:





 “Avrupa’nın, Türkiye
aleyhine kararlaştırılacak muhtemel önlemlerden olumsuz etkilenecek çok büyük
çıkarları vardır. İlk aşamada kişilere ve şirketlere karşı AB’nin kısa süre
önce Rusya aleyhine kararlaştırdıklarının muadili önlemler kararlaştırılabilir.
Gerçekleştirilecek Türk sondajı sınırlandırdığımız MEB veya kıta sahanlığımız içerisinde
değildir. Bu da Türk faaliyetlerinin yasadışı olduğu tezimizi
güçsüzleştiriyor.”





Politis haberini “AB’nin Tepkisine Dair Yol Haritası Kapandı
(Tamam)… Mogherini Dış Konular Konseyi Sondasında Net… “Sondaj Matkabı ‘İnerse’
Ortakların Tavrı Sertleşecek… Şimdilik Sondaj Çalışmalarının Engellenmesi İçin
Baskı” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.





“SONDAJ MATKABI İNERSE ORTAKLARIN TEPKİSİ SERTLEŞECEK”





Avrupa Konseyi Başkanı 9 Mayıs’taki Gayrı Resmi Konsey
toplantısı çerçevesinde (Türkiye’nin) “sondaj faaliyetleri” ifadesine karşılık
Federica Mogherini’nin dün “Türkiye’nin sondaj faaliyeti niyetleri” ifadesini
kullandığına dikkat çeken gazete bunun “AB’nin tepkisinin derecesinin
yükselmesine gönderme yaptığı” görüşünü ortaya koydu.





Habere göre Mogherini dünkü açıklamasında, Türkiye’yi Rum
Yönetimi’nin “egemenlik haklarına saygı göstermeye ve ilan ettiği yasadışı
eylemlerden kaçınmaya” çağırdığı ve “böyle bir durumda AB uygun önlemlerle
cevap verecek” dediği 4 Mayıs tarihli açıklamasını kelimesi kelimesine
tekrarladı ve “Şu anda Avrupa’nın ihtiyacı olmayan tek şey  yeni bir kriz odağıdır” ifadesini kullandı.
“bölgede maceralardan kaçınılmalıdır” diyen Mogherini konuyla ilgili olarak Rum
Yönetimi ile aralarında direkt iletişim kanalı bulunduğunu söyledi.





Gazete Mogherini’nin söylediklerinin “Türkiye niyet
aşamasında bulunuyor olsa dahi bunun, Türkiye’nin maharetlerini durdurmaya
yetecek derecelendirilmiş tepkileri aktifleştirme gereğini tetikleyeceği”
anlamına geldiğini öne sürdü ve güvenilir bilgilere dayanarak şimdilik,
herhangi bir sondaj faaliyetini engellemek için diplomasi ve baskı çabası ile
diğer üye ülkeler tarafından da Türkiye nezdinde girişimlerde bulunulacağını
yazdı.





AB’NİN TEPKİ YOL HARİTASI





Bir AB tepkisinin yol haritasının üç önemli takvimle artık
“kapanmış” (tamam) olduğunu savunan gazete şu izahta bulundu:





“-28 Mayıs, Avrupa Konseyi. Avrupa parlamentosu seçimlerinin
ardından Avrupa organlarının oluşumundaki dengeler netleşecek,





-Komisyon’un, Türkiye’yi de içerecek olan AB’nin
genişlemesine ilişkin değerlendirmesinin resmileşmesi,





-Haziran’daki Avrupa Konseyi. Bu toplantıda, gerekmesi
halinde, Türkiye’ye karşı yaptırım ve önlemler görüşülecek.”





SİYASİ PARTİLER TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ
FAALİYETLERİNDEN ENDİŞELİ





Fileleftheros, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de faaliyetlerini
sürdürmesinin Rum siyasi partilerini endişelendirdiğine dikkat çekti.





Habere göre DİSİ, Basın Sözcüsü Dimitris Dimitriu
aracılığıyla “parti puanları ile büyük milli meselelere katkı yapılmaz. Bir
yandan AKEL Başkan Anastasiadis’i, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına
bizim tavrımızın müsaade etmediğini 
bunun da güya Türkiye’nin ülkemiz MEB’i içerisindeki faaliyetlerine
katkı koyduğunu, merkez kanattaki siyasi partiler de Kıbrıs sorununda sürekli
taviz vermesinin Türkiye’nin iştahını açtığını söyleyerek Başkan Anastasiadis’i
suçluyor” dedi, Türk meydan okumalarına karşı birlik çağrısı yaptı.





AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Türkiye’nin
“saldırganlığını ve tahrikkârlığını tırmandırdığını” öne sürerek bu nedenle
şekillenen bu durumla nasıl başa çıkabilecekleri üzerinde kafa yormaları
gerektiğini söyledi. Kiprianu “DİSİ AKEL’i karalamaya çalışıyor. AKEL,
Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halkının çıkarlarını her şeyin üstünde tutan vatansever bir
parti olduğunu pratikte gösterdi, DİSİ gibi lafla ve sloganla değil” dedi.





EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Rum Yönetimi’ni “Türk  faaliyetlerini caydıracak” somut önlemler
almaya çağırdı, Ekologlar ve Vatandaşlar İttifakı da yaptıkları ortak
açıklamada AP seçimi öncesinde Rum hükümeti ve muhalefeti arasında Kıbrıs
sorunundaki gerilimin hız kesmeden devam etmekte olduğuna dikkat çekti  ve “şu anda doğru diplomasiye ve eşgüdüme
ihtiyaç var” uyarısında bulundu. 


banner36
Yorumlar (0)
banner6