Arıklı :Üst Kurula sormak istiyorum hangi verilere dayanarak kapanma öneriyorsunuz ?

Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı, ‘’Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile ekonomiye bakışımızda çok ciddi farklılıklar var’’ diyerek, 4’lü ve 3’lü koalisyon hükümetleri ile sorunana çare bulunmasının mümkün olmadığını savundu. Arıklı, parlamenter sistemin KKTC’de uygulanmasında büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek, Başkanlık sisteminin hayata geçmesi ile iç statükonun bozulacağını söyledi.

Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı Kıbrıs Arena Genel Yayın Yönetmeni Deniz Gürgöze’nin sorularını yanıtladı.

‘’Şu an 19 bine yakın kamu çalışanı var’’

Soru: Ülkemizde parlamenter sistem ile başkanlık sistemi çok konuşulmaya başlandı… Bu konudaki görüşünüz nedir?

Arıklı, parlamenter sistemin devam ettiği sürece bir çok sıkıntının yaşanacağını, boş vermişlik ve suistimallerin devam edeceğini söyledi.

Bakan Arıklı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde seçimlerden önce bir çok istihdam yapıldığını fakat kendisinin şoförü ve odacısının olmadığını söyleyerek, sistemi eleştirdi.

Demokratik parlamenter sistem devam ettiği ve herkesin arkasında bir bakan veya bir vekil olduğu sürece boş vermişlik ve suistimallerin devam edeceğini belirten Arıklı, sistemin yıllardan beri bu şekilde devam ettiğini savundu.

Sistem kurmak için çarpışıp, savaş verdiğini belirten Arıklı, hükümetlerin sürekli değişmesi ile burada kurmak istediği düzenin ve sistemin bir başkası tarafından eski haline getirilmek istenmesinden dolayı her şeyin bir anda heba olabileceğini söyledi. Sistemin böyle olduğunu sürece bir adım ileriye gidilmesinin mümkün olmayacağını belirten Arıklı, ‘’başkanlık sistemine geçmeden KKTC’nin pansuman tedbirlerle düzelme imkanı yok’’ dedi.

Arıklı, KIB-TEK’de yolsuzluklara karşı mücadele başlattığını hatırlatarak tüm ihaleleri durdurduğunu ve yeni bir şeyler yapmaya çalıştığını fakat oradaki sistemin de ayni şekilde sürdürüldüğünü yani ‘’5-6 ay sonra nasıl olsa seçim olacak, bunlar gidecek ve nasılsa eski sistem gelecek’’ düşüncesinin herkeste yaygın olduğunu iddia etti.

Problemin sistemden kaynaklandığını belirten Arıklı, ‘’bu sistemi yaratan insanlar her geçen gün sonumuzu hazırlıyor. Şu an 18519 bine yakın kamu çalışan var. Avrupa Birliği’nde bunu nüfusa endekslediğimiz zaman kamu çalışanlarının oranı 5500 – 6000 civarında olmalıdır. Bizde şu an  bu rakamın 3 katı kamu çalışanı var, ben kendime şoför ve odacı bulamıyorum.’’ 

Arıklı’dan itiraf: Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nı kimse okumadan geçirdik

Sistemsizliğin sistem haline getirilmesinden dolayı KKTC’nin önün karanlık olduğunu savunan Arıklı, ‘’Ben buna iç statüko diyorum. Dış statükoyu Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yıkmaya çalışıyoruz. 50 yıldır federasyona mahkum olmuş KKTC’yi bu mahkumiyetten kurtarmaya çalışıyoruz.  Ama bir de 45 yıldır oluşturulan iç statüko var. Bu iç statükoyu pansuman tedbirlerle düzelme imkanımız yok. Yasalar geçiriyorsunuz ama bu yasaların tüzükleri geçmediği için uygulanabilirliği kalmıyor. İş ola çıkarılan yasalar var bunlardan biri de 2018 yılında Avrupa Birliği ile hazırlanan Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’dır. İş ola çıkardığımız için ben dahi kimse okumadan yasanın geçmesi için mecliste el kaldırdık ve geçti. Gereğini yapmadık. 2020 yılında pandemi ile karşılaştığımız zaman bu yasa aklımıza geldi ve bir baktık ki bununla ilgili çıkarılması gereken tüzükler ve oluşturulması gereken komiteler varmış. Bunların hiçbirini oluşturmadan Sağlık Üst Kurulu’nu oluşturduk. Sağlık Üst Kurulu el yordamı ile kararlar üretmeye çalışıyor ve bazen de amacını aşan bir takım tedbirler uygulamaya koyuyor’’ açıklamalarında bulundu.

Bakan Arıklı, Avrupa Biriği ile birlikte hazırlanan yasanın gereğinin 3 tane alt komitenin (Laboratuvar Komitesi, Sürreans Komitesi ve Enfeksiyon Komitesi) kurulması olduğunu, bunların da kendi alanlarında görevleri ve yetkileri olduğunu belirtti.

Arıklı bu komitelerin kimlerle istişare edip, kararlar üreteceğinin yasada yazılı olduğunu belirterek, bunlardan hiçbirinin yapılmadığını, Üst Kurulun ise bu komitelerin görevini üstlenerek tahminlerle çeşitli kararlar ürettiğini savundu.

Alınan kararları sorgulayamadıkları için duyduğu rahatsızlığı dile getiren Arıklı, ‘’bunları sorguladığımız anda bizi hemen bulaşın sorumlularından birisi ilan ediyorlar ve ister istemez çekilmek zorunda kalıyorsunuz’’ dedi.  

Arıklı ‘’ben Üst Kurula sormak istiyorum hangi uluslar arası istatistik  verilere dayanarak kapanma öneriyorsunuz? Çünkü Avrupa’da bunun kriterleri bellidir. DSÖ kriterleri de bellidir. Toplum bir anda endişe içerisine girdi ve ikiye bölündü, ülke açık kalsın ve ülke kapansın diyenler var. Baktığımız zaman bir tarafta düzenli gelirleri olanlar diğer tarafta ise günü birlik kazanıp evine ekmek götüren insanlar var. Siz bu ikisi arasında dengeyi bulmaya çalışıyorsunuz’’ dedi.

‘’UBP ile ekonomiye bakışımızda ciddi farklılıklar var’’

Bakan Arıklı 2018 yılından beri meclisten istikrarlı bir hükümet çıkmasının mümkün olmadığını dile getirdiğini hatırlatarak, Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile ekonomik görüş ayrılıkları yaşadıklarını vurguladı.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı şu açıklamasında sözlere yer verdi; ‘’Bizim bu yapı ile orta ve uzun vadeli tedbirler almamız mümkün görünmüyor. 7-8 ay sonra bir seçim olacak ve biz de bu süreçte kısa vadeli tedbirleri hayata geçirebilir, insanların hayatına düzgün dokunuş yapabilir ve hayatı kolaylaştırabilirsek ne mutlu. Ama böyle bir durumda istikrarlı bir hükümetin olması gerekiyor. 2018 yılında meclise girdiğim andan itibaren hep söylüyorum ‘’bu meclisten istikrarlı bir hükümet çıkmaz’’. İstikrarlı bir hükümet olmadığı takdirde de KKTC’deki yapısal dönüşümleri ve reformları yapabilme imkanınız yoktur. 4’lü ya da 3’lü koalisyonlarla soruna çare bulma imkanınız yoktur. Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile ekonomiye bakışımızda çok ciddi farklılıklar var. Bir uyum içerisinde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. İnşallah bunu da ümit edilen noktaya getirebiliriz. Çünkü bu düzeni kuran partilerden biri de Ulusal Birlik Partisi’dir. O düzeni de yaşatma taraftarıdır. Biz ise bu düzeni değiştirme taraftarıyız ve ikimiz de ayni koalisyonda ortağız dolayısı ile  ben bu düzeni değiştirmeye çalışırken Ulusal Birlik Partisi (UBP) bu düzeni devam ettirmeye çalışacaktır. Ve bize (YDP) engel olmaya çalışacaktır. Burada bir kriz yaşanabilir diye düşünüyorum.’’