
CTP Milletvekili Doğuş Derya, “Bizim ülkemizde fuhuş yasak ama kadınların pasaportlarına el konarak onlara 7/24 fuhuş yaptırılıyor. Gece kulübündeki kadınlara uyuşturucu veriliyor. Devlet eliyle seks köleliği yapılıyor” dedi
Meclis Genel Kurulu’nda dün kürsüye çıkan CTP Milletvekili Doğuş Derya, Pazartesi akşamı “Prenses” isimli gece kulübünde ölü bulunan kadın üzerinden “gece kulübü ve seks köleliği” üzerine bir konuşma yaptı.
Denetim eksikliğine vurgu yapan Derya, “Bugüne kadar fuhuş yaptırmaktan herhangi bir gece kulübü sahibi ceza aldı mı?” diye sordu, gece kulüplerinde çalıştırılan insanların çok sayıda hak mağduriyeti yaşadığını, tecavüze uğradığını belirtti.
Derya, daha önce ‘seks işçisi’ tanımını savunduğunu ancak böylesi bir iktidarda fikrinin değiştiğini, gece kulüplerinin kapatılması gerektiğini belirtti.
Cumartesi günü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğunu, UBP – YDP – DP Hükümeti’ne mensup yetkililerin; kadınlarla ilgili olumlu düşünceler paylaşıp, gün kutlayacağını belirten Derya, “Ama dün akşam, bir seks kölesi gece kulübünde ölü bulundu” dedi.
Kıbrıs’ın kuzeyinde, çeyrek asırdır seks köleliği yapıldığını belirten Derya, “Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası geçirildiğinden beridir bu ülkede devlet eliyle, polis eliyle, kurumların eliyle insan ticareti ve seks köleliği yapılıyor. Bununla ilgili mevzuata baktığınızda bir komisyon var. İçerisinde İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Kaymakam, Muhaceret Müdürü, Çalışma Dairesi Temsilcisi ve ilgili belediyenin müdürü var. Bu komisyon ne yapıyor? Gece kulübünün birinci sınıf mı, ikinci sınıf mı olduğuna karar veriyor, sınıflandırma yapıyor, izin veriyor ve güya denetim yapıyor. Halbuki bu işin aslı öyle değil” ifadelerini kullandı.
Milletvekili seçildiği ilk dönemlerde, seks köleleri ve gece kulüpleri konusunda çok fazla konuşma yaptığını, gece kulübü sahiplerinin hedefi haline geldiğini belirten Derya, “O zaman ne diyordum? Bugüne kadar fuhuş yaptırmaktan herhangi bir gece kulübü sahibi, bir kez bile ceza almadı. Neden? Madem ki bu ülkede fuhuş yasak, bir gece kulübü sahibi ceza almıyor? Gece kulübü sahipleri, ‘biz fuhuş yaptırmıyoruz, kızlar gece kulüplerimizde prensesler gibi yaşıyor’ diye bir sürü yalanlar söylüyor” şeklinde konuştu.
Bir gün gece kulübü sahiplerini polise davet ettiklerini ve kendisinin şahsen bu kişilere sorular sorduğunu belirten Derya, “bir kadını günde kaç saat çalıştırıyorsunuz diye sordum, kadına göre değişiyor yanıtını aldım. Bazen sabah 08.00’de alınıp, 18.00’de getirildiklerini, 10 saat çalıştırıldıklarını söylediler. Kadın sonra yemek yiyor, duş alıyor ve devam ediyor. Müşteri varsa, gardiyan eşliğinde otellere gönderiliyor. 24 saat çalıştırılıyor... Bu insanlar için ne kadar ödendiğini sordum, ‘genç ise pahalı, yaşlı ise ucuz’ yanıtını aldım. Yaşlıdan kasıtlarını sordum, ’23-24 yaş’ yanıtını aldım. 18 yaşından küçük insanlar da getiriliyor ve seks köleliği yaptırılıyor. Pasaportlarına, devlet eliyle el konuluyor” ifadelerini kullandı.
“SEKS KÖLELİĞİNE KARŞI İHBAR HATTI UBP İKTİDARINDA ORTADAN KALKTI”
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay’ın İçişleri Bakanı olduğu dönemde, seks köleliği ile ilgili bir ihbar hattı oluşturulduğunu, broşür çıkartılarak barikatlara asıldığını ve maruz kalan insanların hatta ulaşmasının önünün açıldığını anlatan Derya, “Ama sonra UBP iktidara geldi ve uygulama ortadan kalktı. Çünkü devlet eliyle seks köleliği yaptırılıyor” dedi.
“ÖĞRENCİ DİYE KAYDEDİP, APARTMANLARDA DA SEKS KÖLELİĞİ YAPTIRIYORLAR”
Yasaya göre gece kulüplerinde 12 konsomatrisin bulunabileceği yönünde bir sınır olduğunu belirten Derya, “Ama bu durum, efendilere karlı gelmiyor. Bunu da kendileri söyledi; öğrenci olarak kaydedip, belirleniş apartmanlarda seks köleliği yaptırıyorlar” ifadelerini kullandı.
“7 GÜN 24 SAAT KÖLE YAPILIYORLAR”
“Ben seks işçiliği ile köleliğinin ayrılması gerektiğini savunuyorum” diyen Derya, “Seks işçisinin çalışma hakları, tatil hakları, izin hakları, emeklilik hakları, sağlık hakları tanımlanmış olur. Bunun bir meslek olarak icra edilmesi sağlanır. Ama Kıbrıs’ın kuzeyinde hem fuhuş yasak deniliyor hem de seyahat belgelerine el konuluyor ve çalıştıkları yerde barınmaya zorlanıyorlar. 7 gün 24 saat köle yapılıyorlar” şeklinde konuştu.
“GECE KULÜPLERİ KAPATILSIN”
“Bu iş eğer devam edecekse, seks işçiliğini tanımayın, örgütlenme hakkı verin... onları buraya getirip ‘önce tadına bakayım’ diyerek tecavüz eden gece kulübü sahiplerinin elinden kurtarın. Hatta, gece kulübünü denetlemek için ortaya giden ve –tüm kurumu zan altında bırakmak istemiyorum- rüşvet olarak kadınlarla cinsel ilişkiye giren polisten kurtarın diyordum. Ama artık fikrimi değiştirdim. Çünkü böyle iktidarlarda gece kulüplerinin kapatılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Derya, “Dün akşam ölen kadının ölüm sebebini bilmiyorum. Alabildiğimiz bilgi, kendini asmış. Bu kadınlara, o yaptıkları işe tahammül edebilsinler diye uyuşturucu veriliyor. Beraberinde narkotik var bu işin. Kaç defa denetim yapıldı?” diye sordu.
“BİR KADIN KURTARILMAK İSTEDİ, PEŞİNE DÜŞÜP KURTARMAYA ÇALIŞTIM AMA YOKTU. MUHACARETTEN ÇIKIŞI DA YOK, BU KADINA NE OLDU?”
Kendi başından geçen bir olayı anlatan Derya, “2016 yılında Uluslararası Göç Örgütü’ne yansıyan bir konu. Seks köleliğine maruz kalan bir kadın, müşterinin telefonundan annesine ulaştı ve kurtarılmak istedi. Bu olay Haziran ayında oldu. Anne, KKTC polisine ulaşmaya çalıştı. KKTC polisine ihbar, Ağustos ayında geldi. Bana ise ihbar ekimde geldi. Aradan 4 ay geçmişti. Gece kulübünün adı da vardı, kadının peşine düşüp bulmaya çalıştım ama yoktu. Muhaceretten çıkışı da bulunamadı. Bu kadına ne oldu? Akıbeti ne? Bulamadık” şeklinde konuştu.
“GECE KULÜPLERİ KAPATILSIN. ÖLEN İNSANLARIN KANI SİZİN DE ELİNİZDEDİR”
“Kıbrıs’ın kuzeyi uluslararası hukukun dışındadır diye; kumarhanecisi ayrı, betçisi ayrı, narkotikçisi ayrı, insan ticaretçisi ayrı... KKTC ilelebet yaşayacak diyorsunuz ya, gurur duyun” diyen Derya, “Gece kulüpleri kapatılsın. Ölen insanların kanı sizin de elinizdedir” ifadelerini kullandı.