banner26

Halime hemşirenin katiline ceza indirimi geldi, oğlu isyan etti

banner47

banner57
Güncel 18.12.2025, 16:03
1
Halime hemşirenin katiline ceza indirimi geldi, oğlu isyan etti
banner52
banner32

Mağusa’da beş yıl önce eski sevgilisi hemşire Halime Çetin’i av tüfeğiyle öldüren Hayrettin Özcömert’e verilen 35 yıl hapis cezası, sanığın sağlık durumu gerekçe gösterilerek ve fahiş bulunduğu belirtilerek, Yüksek Mahkeme tarafından 30 yıla düşürüldü

 Kendi evinde dört el ateş edilerek öldürülen 45 yaşındaki Halime Çetin'in katiline verilen 35 yıl hapis cezasının, Yüksek Mahkeme tarafından “fahiş” bulunarak 30 yıla düşürülmesine tepki gösteren oğlu Mustafa Tunçelli, kararın adalet duygusunu derinden yaraladığını belirterek indirimin, kadına yönelik şiddetle mücadele söylemleriyle açık bir çelişki oluşturduğunu vurguladı.

Tunçelli, kararda kullanılan “fahiş” ifadesine dikkat çekerek, kadına yönelik şiddetin arttığına dair uyarıların yapıldığı bir dönemde verilen bu indirimin caydırıcılığı ortadan kaldırdığını ve benzer suçların önünü açabileceğini vurguladı.

Paylaşımda "unutmayın; sizin "fahiş" bulup kıyamadığınız o yıllar, bizim sevdiklerimizle geçiremediğimiz bir ömürdür" ifadelerine yer verildi.

Tunçelli'nin hesabından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Annemin dört el ateşle çalınan 45 yıllık ömrünün karşısında, adaletin soğuk ve ruhsuz yüzüyle bir kez daha vurulduk.

Kendi evinde, en güvenli olması gereken yerde katledilen bir kadının yaşam hakkı, nasıl olur da yüksek mahkeme salonlarında bir "pazarlık" konusuna dönüşebilir? Bir canın bedeli üzerinden yapılan bu "indirim", sadece katili sevindirmekle kalmıyor; bizim içimizdeki adalet inancını da toprağa gömüyor.

Mahkeme kararında bir kelime geçiyor: "Fahiş". Bir katile verilen 35 yıl hapis cezası "fahiş" yani aşırı bulunmuş. Peki, soruyorum size; 45 yaşında hayatı elinden alınan bir annenin yokluğu fahiş değil mi? Dört kurşunla parçalanan bir ailenin feryadı fahiş değil mi? Bir evladın ömür boyu taşıyacağı bu derin sızı fahiş değil mi?

Kendi evinde dört kurşunla hayattan koparılan 45 yaşındaki bir kadının katiline verilen 35 yıl hapis, yüksek mahkeme tarafından "fahiş" bulunarak 30 yıla düşürüldü. Soruyorum size; dört el ateş ederek bir canı söndürmek "fahiş" bir suç değil mi de, verilen ceza "fahiş" bulunuyor? Annemin yokluğunun telafisi yokken, katilin ömründen düşülen o 5 yılın hesabını hangi vicdan verebilir?

Daha 1 ay önce çenberlere isimler yazdınız ve sonrası 5 yıl cezasını düşürmek mi ?

O isimler sadece birer harf yığını değil; yarım kalmış hayaller, annesiz bırakılmış evlatlar ve çalınmış ömürlerdi. Biz "Bir isim daha eklenmesin" diye feryat ederken, bugün adaletin o çemberlerin içindeki ruhu nasıl incittiğine şahitlik ediyoruz.

Bizim canımızdan can giderken, ömürlerimiz "indirimli satışlar" gibi mahkeme salonlarında eksiltilirken kimse bize adaletten bahsetmesin. Annemin 45 yıllık ömrünün bedeli, sizin "fahiş" bulduğunuz o beş yıla sığmayacak kadar büyüktür.

O çemberlerdeki isimlerin vebali, adaleti rakamlara ve indirimlere hapsedenlerin boynunadır. ve bu adaletsizliği asla unutmayacağım

Aynı kararın devamında, yetkililere "daha ciddi tedbirler alınmalı" diye nasihat veriliyor. Bir yandan kadına yönelik şiddetin arttığından "endişeyle" bahsedip, diğer yandan o şiddeti uygulayanın cezasından beş yıl eksiltmek, adaletin kendi kendisiyle alay etmesidir. Bu ne yaman bir çelişki, bu ne derin bir yüzsüzlüktür?

Tedbir sadece kağıt üzerinde, uyarı sadece mikrofon başında olmaz. Adalet, katili koruyan "indirim" maddelerinde değil; gidenin hakkını, geride kalanın sızısını dindirecek kararlarda aranır. Bizim canımız yanarken, isimlerimiz o çemberlere sığmaz olurken; verilen bu cezalar suçluyu ıslah etmiyor, aksine yeni cinayetlerin önünü açıyor.

Annemin yarım kalan gülüşü, dökülen her damla gözyaşımız ve adaleti terazinin kefesinde değil, vicdanlarda arayan tüm kadınlar adına sitem ediyorum.

Ömürlerin "indirimli" hesaplandığı bir düzende, kimsenin canı güvende değildir.

Sesimizi duymayanlara, vicdanını yasalara hapsedenlere kırgınız. Ama unutmayın; sizin "fahiş" bulup kıyamadığınız o yıllar, bizim sevdiklerimizle geçiremediğimiz bir ömürdür.

banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?