
Hekimler ve hemşireler, keyfi uygulamalarla çalışanlar üzerinde otoriter baskı kurulmasına tepki gösterdi. Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen, kendisinin ve KTHEB Başkanı Ali Özgöçmen’in görev yerlerinin değiştirilmesini kabul etmeyeceklerini bildirdi
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası (KTHES), Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği (KTHEB), hükümetin sendikal mücadeleye yasaklayıcı tutum sergilediğini iddia ederek, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.
Hükümete ve Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, sağlıkta yaşanan sorunların çözümüne öncelik verilmesini isteyen sendikalar, KTHES Başkanı İbrahim Özgöçmen ile KTHEB Başkanı Ali Özgöçmen’in görev yerlerinin değiştirilmesine tepki gösterdi.
Sendikalar, “keyfi uygulamalarla çalışanlar üzerinde otoriter baskı kurulmasını” kabul etmediklerini ve bu duruma karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
KTHES Başkanı İbrahim Özgöçmen yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın “baskı, mobbing ve tehdit içeren uygulamalarına” bir yenisinin daha eklendiğini savunarak, bunun bardağı taşıran son nokta olduğunu söyledi.
Son dönemde yaşanan uygulamaları eleştirerek, Sağlık Bakanlığı ve bağlı hastane yönetimlerinin tutumlarını “kabul edilemez” olarak nitelendiren Özgöçmen, gerilimin, mevsimlik işçilerin yasa dışı şekilde hemşire olarak görevlendirilmesiyle başladığını ve açılan davalar sonucunda bu uygulamanın sonlandırıldığını belirtti.
Pandemi sonrası Thalassaemia Merkezi ve personel lojmanlarının yıkılacağı gerekçesiyle boşaltılmasının istendiğini, ancak asıl amacın sağlık çalışanlarının konaklama hakkını ellerinden almak olduğunu savunan Özgöçmen, dün gönderilen resmi yazıyla lojmanların yeniden boşaltılması talebinin iletildiğini aktardı.
Kendisinin ve KTHEB Başkanı Ali Özgöçmen’in görev yerlerinin değiştirilmesini siyasi bir hamle olarak nitelendiren Özgöçmen, 16 yıldır sorunsuz çalıştığı ortopedi servisinden alınmasının tamamen siyasi baskı sonucu olduğunu savundu.
Başhekimliğin, iki sendika başkanını görevden alarak meslektaşları sindirmeye çalıştığını ileri süren Özgöçmen, “baskıya” boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Görevlendirme yazılarını kabul etmeyeceklerini ve yasal haklarını sonuna kadar savunacaklarını dile getiren Özgöçmen, görev yerlerinden ayrılmayacaklarını, mesai saatleri boyunca servislerinde ve başhekimlik önünde bulunacaklarını söyledi.
Başhekimlik uygulamalarını eleştirmesinin ardından söylemlerinin çarpıtıldığını ve hekimlerle hemşireler arasında kavga çıkarmaya yönelik bir algı yaratıldığını da iddia eden Özgöçmen, “Biz aynı gemideyiz, aynı tozu yutuyor, aynı yemeği paylaşıyoruz. Bizi bölmeye çalışan bu anlayışa karşı duracağız.” diye konuştu.
Özgöçmen, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz susmuyoruz. Eğer birileri susuyorsa, şeytan olan biz değil, onlardır.” diyerek mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti.