Gazimağusa’da 30 Mayıs tarihinde sahilde ölü bulunan Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun ailesi Polis Genel Müdürlüğü’ne dilekçe vererek etkin bir soruşturma yapılması talebinde bulundu.
Aile, Kilitçioğlu'nun ölümüne ilişkin etkin soruşturma ve bağımsız tahkikat memuru atanarak, konuyla ilgili kişilerin ifadelerinin alınmasını talep etti.
Lefkoşa Polis Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelen Kilitçioğlu’nun ailesi, sevenleri, bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri yürütülen soruşturma sürecine ilişkin endişelerini dile getirerek adalet taleplerini vurguladı.
Basına açıklamada bulunan aile avukatlarından Tacan Reynar, Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun ölümünün ardından “Gazimağusa Polis Müdürlüğüne etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle başvurduklarını ancak hoş olmayan davranışlarla karşılaştıklarını” savunarak, Polis Genel Müdürlüğü Denetleme Kurulu’na şikayet ve ihbarda bulunacaklarını kaydetti.
Reynar, cep telefonu gibi emarelerin henüz bulunamadığını, aileden ifade alınmadığını, bu yönde talepte bulunduklarında ise ifadelerin avukatla alınması yönünde sorun yaşandığını söyledi.
Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun sevgilisinin bölgede görevli bir polis memuru olduğunu ve görevine devam ettiğini iddia eden Reynar, “Halen etkin bir soruşturma yapılmadığını görmekteyiz. Maalesef bir güven kaybı yaşıyoruz." dedi.
Aile avukatlarından Cansu Nazlı da, soruşturma sürecinde "bazı aksaklıkların yaşandığını" gözlemediklerini söyleyerek, ülkede ve Türkiye’deki aile bireylerinin "tahkikatla ilgili endişelerinin arttığını" dile getirdi.
Avukat Nazlı, “Şüpheli kadın ölümleri, özellikle bir cinayet olabileceği şüphesiyle, etkin bir şekilde soruşturulmalı ve ciddiyetle ele alınmalıdır.” diyerek, geçen yıl aynı bölgede Güldeniz isimli bir kadının ölü bulunduğunu ve bu olayın henüz aydınlatılmadığını hatırlattı.
“Tek derdimiz kız kardeşimiz Ahsen'in ölümünün aydınlatılması, eğer ortada bir cinayet varsa bunun ortaya çıkması ve sanıkların yargılanması için elimizden geldiğince sürecin takipçisi olmak.” diyen Nazlı, konuya ilişkin yapılan haberler hakkında da “detayların magazinleştirilmeden, tahkikat sürecini etkilemeyecek şekilde ve teyit edilerek” paylaşılması uyarısında bulundu.
Ardından Toplumsal Mücadele Platformu’nun açıklaması okundu.
Açıklamada, yürütülen polis soruşturmasına ilişkin "ciddi endişeler ve haklı soruların duyarlı örgütlerin vicdanında derin bir yankı bulduğu" kaydedilerek, Kilitçioğlu’nun ölümünün “bir kadın cinayeti şüphesi” taşıdığı savunuldu.
“Bugün kız kardeşimiz Ahsen'in ölümünün aydınlatılması için talep ettiğimiz etkin soruşturmanın diğer kız kardeşlerimizin şüpheli ölümlerinin de aydınlatılması için yapılmasını talep ediyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, toplanılmasının amacının yalnızca bir dilekçe sunmak değil, adaletin şeffaf, tarafsız ve etkin bir şekilde işlemesini talep etmek olduğu vurgulandı.
Dilekçede, şüpheli olduğu iddia edilen şahsın aktif görevde bir polis memuru olması nedeniyle soruşturmanın başka bir ilçede görev yapan bağımsız bir memur tarafından yürütülmesinin talep edildiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Devletin ve adli makamların asli sorumluluğu yaşam hakkını korumaktır. Bugün burada yükselen bu ses toplumsal bir vicdan çağrısıdır. Talebimiz nettir. Ahsen'in ölümü tüm yönleriyle aydınlatılmalıdır. Soruşturma tarafsız, şeffaf ve denetlenebilir biçimde sürdürülmelidir. Fail kim olursa olsun adalet gecikmeden işletilmelidir. Unutulmasın, adalet gecikirse adaletsizlik büyür. Ahsen için adalet sağlanmadan hiçbirimiz güvende değiliz.”






