
"Sınır kapıları kapatılmalı" sözleriyle büyük tepki çeken DP Milletvekili Serhat Akpınar, geri adım attı. Sözlerinin çarpıtıldığını iddia eden Akpınar "Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve siyasi varlığına yönelik tehditlere dikkat çekmek istemiştim" ifadelerini kullandı
Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar, Güney Kıbrıs’ta Çalışanlar Derneği mensuplarının partisine yönelik protesto girişimiyle ilgili açıklama yaptı. Akpınar, katıldığı bir televizyon programında “sınır kapılarının güvenlik tedbiri olarak değerlendirilebileceği” yönündeki sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, bu ifadenin Güneyde çalışan vatandaşları hedef almadığını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve siyasi varlığına yönelik tehditlere dikkat çekmek amacıyla yapıldığını vurguladı.
Akpınar'ın açıklamasının tamamı şöyle:
“Basın organlarına yansıyan “Güney Kıbrıs’ta Çalışanlar Derneği” mensuplarının, Şahsım adına Demokrat Parti Genel Merkezimize yönelik protesto girişimi planına ilişkin bir açıklama yapma gereği doğmuştur.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşlarımızı ve burada yatırım yapan girişimcileri hedef alarak, emlak ve mülkiyet davaları üzerinden Avrupa Birliği ve INTERPOL nezdinde uluslararası tutuklama girişimlerinde bulunması; yalnızca bireysel haklara değil, aynı zamanda halkımızın ekonomik geleceğine ve siyasi varlığına yönelik ciddi bir tehdittir.
Bu çerçevede katıldığım bir televizyon programında, söz konusu tehditlere karşı KKTC makamlarının tüm güvenlik ve hukukî önlemleri değerlendirmesi gerektiğini vurgulamış; sınır kapılarının da bu bağlamda bir güvenlik tedbiri olarak gündeme alınabileceğini ifade etmiştim.
Ancak kapıların kapatılması gerektiğine dair söylemim, durumun ciddiyetini vurgulamak amacıyla yapılmış bir değerlendirmedir. Bu açıklama hiçbir şekilde, Güney’de çalışmak zorunda olan emekçilerimizi hedef alan, geçişlerini kısıtlamaya yönelik bir niyet veya çağrı olarak değerlendirilmemelidir.
Kıbrıs Türk halkının her bir bireyi – ister Kuzey’de ister Güney’de yaşasın ya da çalışsın – bizim için kıymetlidir. Alın teriyle geçimini sağlayan emekçilerin mücadelesi, her zaman saygıyla karşıladığımız ve korunması gereken bir değerdir.
Temennimiz bugüne kadar tahsis edilen karşılıklı huzurun , halklar arasında her daim kalıcı olması ve Kıbrıs müzakere sürecine de doğru orantılı yansımasıdır . Halkların geçiş özgürlüğünü , ortak yaşam değerleri ile şekillenen karşılıklı anlayışı yok saymak gibi bir düşüncemiz bulunmamaktadır .
Tam tersi Kıbrıs müzakere ve çözüm sürecinde her düzeyde işbirliğini savunuyoruz ve savunmaya da devam edeceğiz .
Demokrat Parti olarak, halkımızın her ferdinin emeğine, alın terine ve onurlu yaşam mücadelesine duyduğumuz saygı sonsuzdur.
Şahsıma yönelik olarak Genel Merkezimize siyah çelenk bırakılması, ifade özgürlüğü çerçevesinde bir tercihtir. Ancak unutulmamalıdır ki siyaset kurumu, sadece halkın sesi olmakla kalmaz; aynı zamanda halkı birleştirmek, haklarını korumak ve toplumsal huzuru tesis etmekle de sorumludur. Bu bağlamda kutuplaşmayı değil, toplumsal dayanışmayı büyütmek zorundayız.
Demokrat Parti, her kesimle konuşmaya, dinlemeye ve ortak çözümler üretmeye daima hazırdır. Kıbrıs Türk halkının refahı için emek veren tüm yurttaşlarımızın yanında olmaya, haklarını her platformda savunmaya devam edeceğiz.
Kapılarımız, samimi diyalog ve ortak akıl için her zaman açıktır.”