Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın YENİDÜZEN Gazetesi’ne açtığı ‘zem ve kadih’ davasında ilk duruşma yapıldı. YENİDÜZEN’in Tatar aleyhindeki yayınlarıyla ilgili tazminat ödemesi, benzer nitelikte yayınlar yapmaktan men edilmesi talep ediliyor. Tatar, YENİDÜZEN’den 5 milyon TL’lik tazminat da istiyor
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın YENİDÜZEN Gazetesi’ne 2023 yılında açtığı ‘zem ve kadih’ davasında ilk duruşma görüldü. Dava ikinci tanık dinlenmek üzere 28 Nisan tarihine ertelendi. Dün gerçekleşen ilk duruşmaya katılan Ersin Tatar, gazeteye ve Serhat İncirli’ye yönelik çeşitli iddialarda bulunurken, İncirli’nin kendisini yayınlarıyla itibarsızlaştırmaya çalıştığını ileri sürdü.
Tatar, İncirli’nin gazeteden “ödül” karşılığında bu girişimlerde bulunduğunu iddia etti. Tatar adına Avukat Salih Can Doratlı tarafından Gazeteci Serhat İncirli’nin 20 Temmuz 2022 tarihinde, “Abidik gubidik toplum liderliği”, 26 Temmuz 2022’de “Zito Ers”, 29 Temmuz 2022’de “Kıbrıs’ı Küba yapamadılar ama KKTC, Kolombiya oldu!”, 30 Temmuz 2022’de “Cem Karaca: Osmannının ipiynen enme sakın guyuya! Bindik bir alamete gediyoz gıyamete!” başlıklı yazılarıyla ilgili, YENİDÜZEN Gazetesi, dönemin Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı ve Serhat İncirli'ye dava dosyalanmıştı. Davada YENİDÜZEN’in Tatar aleyhindeki ‘zem ve kadih teşkil ettiği’ iddia edilen yayınlarıyla ilgili tazminat ve veya ağırlaştırılmış tazminat ve/veya cezai tazminat ödemesi isteniyor. Ayrıca YENİDÜZEN’in sosyal medya platformları hesapları, web sitesi üzerinden benzer nitelikte yayınlar yapmaktan men edilmesi talep ediliyor. Bu yayınların her türlü elektronik platform ve bilişim sisteminden kaldırılması da isteniyor. Dava kapsamında Ersin Tatar, YENİDÜZEN’den 5 milyon TL’lik tazminat talep ediyor…
Duruşma sonunda açıklama yapan Avukat Aslı Murat, mahkemede Cumhurbaşkanı Tatar'ın dinlendiğini söyledi. Murat, mahkemenin ikinci tanığı da dinlenmesi amacıyla duruşmanın ileri bir tarihe ertelendiğini belirtti.
Gazeteci Serhat İncirli ise, 35 yıldır mesleğini icra ettiğini dile getirdi.
Tatar'ın yapılan eleştirilerin ağrına gittiğini söyleyen İncirli, "Ben işimi yaptığım inancındayım. Bugüne kadar kimseye hakaret etmedim. Eğer hakaret ettiysem de kim olursa da özür dilerim." diye konuştu.
Öte yandan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB), eleştirel gazeteciliğin, demokrasinin bir gereği olduğunu, eleştirdiği için hiçbir gazete ve medya kuruluşunun suçlu sandalyesine oturtulmaması gerektiğini kaydetti.
Birlik Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Yenidüzen Gazetesine, dönemin Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Cenk Mutluyakalı’ya ve Gazeteci Serhat İncirli’ye, yazdığı dört ayrı köşe yazısı nedeniyle “zem ve kadih” davası açtığı ve sürecin başladığı ifade edildi.
Basını özgür olmayan toplumların özgür olamayacağı kaydedilen açıklamada, bir gazetecinin yaşanan olayları kendi bakış açısı ile halka anlatmasının, cezai soruşturma veya hukuki baskıyı gerektirmediği belirtildi.
Basının aynı zamanda denetim görevi yaptığı ve bu işlevi yerine getirirken, gücünü ifade ve basın özgürlüğünden alması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Unutulmamalıdır ki eleştirel gazetecilik demokrasinin bir gereğidir ve eleştirdiği için hiçbir gazete ve medya kuruluşu suçlu sandalyesine oturtulmamalıdır” denildi.
Halkın oyları ile göreve gelen siyasilerin, halkın bilgi kaynağı basına karşı daha hoşgörülü olması gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Basın, aynı zamanda halkı bilgilendiren bir araç olduğuna göre siyasetçilerin basına hoşgörüsüz yaklaşması, aslında halkın bilgi alma hakkını engellemeye yönelik bir davranıştır. Kaldı ki ülkenin en üst makamındaki kişinin herkesten daha çok hoşgörülü ve kucaklayıcı olması da ayrı bir gerçekliktir.
Gelinen aşamada Yenidüzen Gazetesi ve meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu, basınımızın hak ettiği özgürlüğe kavuşana kadar mücadeleden geri durmayacağımızı kamuoyu ile paylaşmak isteriz.” (Yenidüzen-tak)
